Tülay DEMİRCAN KOYUNCU - Yazar Sayfası

YAZARLARIMIZ


		Necati KAVLAK
		İnsan Ara Sıra Kendini..




		Mustafa KOCA
		Hastalıkların..




		Nurullah AYDIN
		İkiyüzlülük,..




		Erkan ARKUT
		Abdülhamit'in uzun..




		Ahmet LAZ
		Başkanlık tarih mi..




		Mehmet Sebih ALTUN
		Kentsel Dönüşümde..




		Rafet ULUTÜRK
		Böyle gelmiş böyle..




		Vecdi Murat SOYDAN
		Şiir, şarkı ve..




		Güllü MIZRAK
		Kuru ile yaş birlikte..




		Ahmet AY
		Invasıons Barbares




		İlhan NEZOR
		Üst akıl mı, sosyopat..




		Serdar USMAN
		Dünyanın Gelecek..




		Kerim BAYDAK
		Adam gibi adam olabilir..




		Tülay DEMİRCAN KOYUNCU
		Kefensiz Gömdüm Seni..




		Ali LALE
		Büyük Şeytanın..




		Halil İbrahim AKGÜN
		Hazan mevsimi ve köy




		Hüseyin TUNCAY
		''Gördes'' Kitabı




		Gürbüz BATTAL
		Proje Okulları




		Salih Sedat ERSÖZ
		Terör ve İdam




		Kazım ÖZTÜRK
		İkindi Sohbetleri




		Muharrem YILDIZ
		Palan da bizim, semer de..




		Feyza ADABEYİ
		Mühim Mevzu




		Ahmet ÇİÇEK
		AK Parti'nin 2016 Eylem..




		Yusuf Ziya DÖGER
		Ermeniler ve Kürdler..




		Nadir TATLI
		Sushiye Mektuplar -VI




		Tülay HERGÜNLÜ
		''Anamızın duasıyla..




		Mahmut ALINAK
		Çırılçıplağım..




		Müslüm AKTÜRK
		Sağlıkçılara üvey..




		Oğuzhan ÖZMEN
		Web Sitem Google'da..




		Feyzullah TURAN
		İlkeli Çaresizliğe..




		-ELİFCE -
		İmanı Sevmek




		Mert ARSLANOĞLU
		Abdülhamit hakkında..




		Hüseyin UÇKUN
		Eğitim sistemimizdeki..




		Mustafa İSPİROĞLU
		Sahte ve Gerçek..




		Rıdvan BEYAZ
		Bayrak, işgal ve..




		Dilek EJDER
		Cindar Feto'nun Tırnak..




		Ş.Mehmet ÇET
		Kurban Bayramınız..




		Mehmet GARİP
		Nasıl Eğitim, Nasıl..




		Enes ERTAŞ
		Pensilvanya Canileri




		Cüneyt DİLER
		Temizlik Derin ve..




		Fatih S.M PINAR
		Tefekkürden Kaleme..




		Osman TATLI
		Bir Varmış Bir..




		Muzaffer OĞUZ
		Türk’ün Gücü




		Ahmet DURKAYA
		Milli Nöbet




		Dilara İSPİROĞLU
		Büyük Türkiye




		Muzaffer MUYAN
		Tek Vatan Tek Millet...

Merhamet Fidan'ı...

Sevginin karışımıyla oluşmuştu. İçine bir miktar gözyaşı da ekleyip Yoğrulunca, kıvama gelişmişti. Merhamet adını almıştı!!! Merhametin yer bulduğu kalpler de Sevda olur, aşk olur. Kin ve nefrete yer kalmaz ki...

İhanetin Ödülü

'Teşekkürler sevdiğim' Günlerin sessizliğine, kimse anlam veremiyordu.O sustu mu!! Çevresi de susardı. Aslında sessizliğin kendisinden kaynaklandığını biliyordu. Lakin diline gelen suskunluğu da çözmeye niyetli...

Ana Kucağından Toprağın Bağrına...

Öyle bir yangın vardı ki canını yakan ve de yüreğini sarıp sarmalayan. Bu acının anlatılması için yeni bir alfabenin harfleri lazımdı. Bu patlayan bir yanardağın lavı misali yangın; 'evlat acısı' diye dudaklardan dökülen...

Her insanın bir dini mi var!!!

Öyle olmalı ki her kul kendi hesabını verecek, diye mi düşünüyoruz! Acaba... Din nedir...? Dinimizi ya da dinleri.... Öğrenmemiz mi lazım? Öğrenmek için bir kişiye ihtiyaç mı olmalı...? Ne kadar karışık... Böyle...

Adam mısın ....!!!

Adam olmalı mı Ya da insan olmak yeterli mi! Belki tek başına Müslümanlığı yaşamakta yeterlidir. Adam olmak! Nedir..? Ya da kimler adam olmalı. Adam denildiği zaman akla ilk gelen Cinsiyet farklılığı mıydı ki? Sorular o kadar...

Artık yeter!!!

Daha ne kadar zulüm edeceksiniz. Ne zaman bitecek bu kavgalar. Biz bir nefesiz!! Artık duyun ve de anlayın. Bu millet çok bedeller ödedi. Çok devlet başkanlarını kaybetti. Menderesin asılmasına susan millet Özal'ın zehirlenmesine...

''Yüreklere yazılmak ister misiniz..?''

Mutluğun bir resmi olmalıydı! Mutluluk, anlatılmak istenildiğin de Kelimeler zorlanmamalıydı. Elbette, her yüreğin bir mutluluk hikayesi vardır. Ya da olmalıydı!!! Mutluluk ya da sevinç... Maddiyat ile...

Yetimin hüznüne bir demdir; 'Bayram'

Zamanı tutmak yani durdurmak mümkün olsaydı..! Herkesin bu konuda, Zaman zaman istekleri olurdu. Kimi sevdiği ile el ele yaşamayı, Kimi ailesiyle... Kimilerinin de nice duyguları ve isteklerine merhem olacak zamanı...

Uzaklarda Bir Ülke Var...

Gözlerime yaş bırakan 'Etopya' .. Dünyanın en eski kurulmuş ülkelerinden biri Etopya. Eski isimleri Abisin ve Habesiştan'dır. Habeşistan denilince akla ilk gelenlerden biri de, Müslümanların zulüm gördüğü...

Kazananı Açıklıyorum; 'Sevgi, Aşk'

Bir yürekte neler saklanır. Yürek, tıpkı toprak gibidir. Bir tarla düşünün, içinde çeşit çeşit ağaçlar, meyveler, sebzeler, çiçekler ekilmiş. Hepsi de aynı topraktan yetişmekte. Her birinin farklı elementlere ihtiyacı var.

Dudakların bardakla buluşması...''İftar''

Uzun saatler tükenmiş, ardından sadece dakikalar kalmıştı. Boğazlar kurumuş, mideler den sesler gelmeye başlamıştı. 'Kalabalık aile olmak, gerçekten güzelmiş' diye sofranın etrafında toplanmış..

Oyun bitti, yemedi değil mi..?

Gel oyun oynayalım. Ben yumayım gözlerimi, sen de saklan. Hadi başladım saymaya...1,2,3,4,.... Önüm arkan sobe saklanmayan ebe!!! Çocukluk ne güzeldi. Ne oyunlar oynardık. Oyunlar oynar kavga etmezdik. Büyüdük...

Anlatacaklarım Var, Hayat! Dinler misin Beni?..

Acıların acısını, gözlerinden akan gizli yaşlar ile akıtıyor. Yüreğinde ise, ne depremler yaşanıyordu. Derdini bilge alime bile, anlatsa da... Sonuç değişmeyecekti. Kendini suçlarcasına susuyordu. Beyni...

Ah Be insan Oğlu; Bir Aynaya Baksana...

İnsan, yaşadığı her gün, bir şeyler öğrenmekte yada ne mutlu öğrenebilene. Kullar, Ayna'lara dargın olmuş. Kendilerini göremeyen gecenin siyahına ise 'Aşık' olmakta.. Ve bir şekilde, güya mahzunca...

Yüreğimden Teşekkürler...

Dicle nehrinin akıp Fırat nehrine kavuşmak için hızla yol aldığı topraklarda yaşayan insanların hikayesi bu.Tertemiz yürekli insanların. Misafir perverliğin hazzının yaşandığı topraklardan geçtim. İstanbul'da doğup...

Berlin'den Siverek'e uzanan sevgi...

Ayrılık acıtır eğer sevgi ekilmiş ise yüreklere... Ayrılmak, nereden olursa olsun. Eğer sevgi ile yaşamışsan,kesin gözünde yaş, yüreğinde acı yaşatır. Heyecan dolu bir bekleyişin varış noktasında...

Anıların Sessiz Ağlayışı ''Vedalar''

Adımı veda koymalıydın anne... Alışmam kolay olurdu. Adıma hürmet edip gidiyorlar. Diyerek, Avuturdum, Yüreğimi... Tülay Yol bitmiyordu?... Sanki bütün asfaltlar, toprak yollar, taşlı geçilmesi dar sokaklar...

Hayallere İnanmak Lazım...

Gözünü zorlayarak açan bir bebeğin Kokusuyla annesini bilmesi gibiyim... İlk aşkı ilk sevdayı yüreğime adınla işledim. Lodoslu bir günde ,limana demir atan sandal gibiydim. Denizden sahile çıkacak bir el ararken.

Sultan Demircan'ı tanır mıydınız?

Bu dünyadan alıp götürebileceğimiz tek bir şeyin ardınızdan dua alacak hayırlar olduğunu, bana babam anlattı. Oysa ben babamı hiç görmedim. 33 yaşında ölmüş olmasına rağmen,42 sene üstünden geçmiş ve hala babamdan...

İman yerine, imancık mı(!)

Hakikaten iman yerine, imancık var' Ne acı bir kelime... Okurken irkildim. Kanım dondu, İmancık! Kelimelerin sonuna eklenen, 'cik' eki kelimeleri küçültmek için kullanılır. Bizler bazı ifadelerimizi sevimli espirili halde...

Bilmem ki Nerede Benim Umudum!

Elimdeki gazetenin sayfalarını çevirirken sanki aradığım bir şeyin orda olduğu hissiyatı vardı içimde. Evet, o sayfa hala gözümün önünde gazeteye baktım baktım dişlerimi sıkarak ' ya benim Sena'm olsaydı'...

Çöllerdeki Ruhumun Okyanusu, 'Duam'

Tek çaremdi öylesine kaldırmıştım ki ellerimi sanki tutunmak istemiştim, çaresizligimin güçsüzlüğümün anlatımıydı bu... Sessizce sadece yüreğimle ve gözyaşlarımla konuşuyordum...

Bir Annenin Sessiz Çığlığı

Zamanı geri getiren bir icat çıksa her şeyi değiştirsek yanlışlarımızı ya da yapamadıklarımızı yapsak olmaz mı? Hayatı yaşasak üzülmeden, ağlamadan, keşkekleri atsak okyanuslara, hatta ayağına taş...

Ey Güven, Sen misin Gelen!..

Değil midir ki kalbimizin kapısı, canlı varlığın en çok istediği güven ve güvenmek hissiyatıdır... Bir hayat için, bir nefesi, bir nefese hissettirmek için, atmaz mıyız yüreğimize sevgi tohumlarını... Nedensiz güvenmek ister...